27 Eylül 2010 Pazartesi

öldük

Hepimiz artık öyle sahteyiz ki, hepimiz öyle iyi rol kesiyoruz ki, değme oyuncuya taş çıkarırız. Hem de adamına göre rol kesiyoruz, patrona ayrı, sevgiliye ayrı, anneye ayrı, babaya ayrı, her arkadaşa ayrı...

Öyle ümitsiziz ki, öyle kıyılmış ki içimiz, durmadan rol kesiyoruz, öyle ki, artık hiçbirimiz gerçekte kimiz, kimin yanında gerçeğiz bilmiyoruz. Kendimize bile rol kesiyoruz.

Yalnızım ve çok mutluyum derken yan masadaki adamdan çocuklarıma baba olur mu diye düşünüyoruz. Öyle hastalıklıyız ki artık, her tanıştığımız insanda önce kusuru arıyoruz. Gözümüze 7 yanlışı bulma objektifimizi takıyoruz, çıkıyoruz sokağa, 14 yanlışı birden buluyoruz, “Gazete de yanlış yapmış bak” deyip seviniyoruz iyice, çıldırıyoruz sevinçten.

“Ben çok acılar çektim, mükemmeli hak ediyorum, ondan” kılıfımız hazır. Ondan değil anacım, delirdik, öyle ukalayız ki, kibirimizden delirdik. Kendimize duyduğumuz aşkımızdan kafayı yedik. Şirazemiz kaydı. Kafayı kendimize taktığımız günden beri şirazemiz kaydı. Tüm o giysiler, kozmetik, estetik, son model cep telefonları, kariyer, poponun daha da rahat edebileceği tasarım koltuk, daha iyi manzara, daha lüks jakuzi. İnsanlara da ceket muamelesi yapmaya başladık işte.

“Şekerim sanki bunun ipliği biraz kalitesiz”
“Kesimi yamuk gibi geldi bana, ihraç fazlası mı acaba?”
“Kumaşı İtalyan değil mi bunun?”
“Düğmeleri de biraz pazar malı kılıklı”
“Bana biraz pot yapar bu popodan, beden yapıma uymuyor”
“A sana yakışır, senin popon küçük”
“Hem bak tek kalmış, başkası alacağına sen al”

Sonra peşkeş çekmeye başladık aşkları. Basit bir ayakkabı gibi değiştirmeye başladık.

“Benim ayağımı vurdu biraz Fatma, senin olsun bu”
“Aa bak resmen tam oldu bana, sağol Ayşe”

Adamlara indirimde son kalan çanta muamelesi yaptık. Üzerine atladık, yanımızdaki kadının aylardır sezonda çok pahalı indirime girer mi acaba diye kaç kere bu mağazaya gelip gittiğini ruhumuz bile duymadı. Açtık, tüketmeye açtık.

Sonra altın kaşık, ipek fular, elmaslı su boğdu bizi. Öldük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder